SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

MESACİD BAHSİ

<< 662 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

277 - (662) حدثنا عبدالله بن براد الأشعري وأبو كريب. قالا: حدثنا أبو أسامة عن بريد، عن أبي بردة، عن أبي موسى؛ قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "إن أعظم الناس أجرا في الصلاة أبعدهم إليها ممشى، فأبعدهم. والذي ينتظر الصلاة حتى يصليها مع الإمام أعظم أجرا من الذي يصليها ثم ينام" وفي رواية أبي كريب "حتى يصليها مع الإمام في جماعة".

 

{277}

Bize Abdullah b. Berrâd El-Eş'ari ile Ebu Kureyb rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Ebu Usame, Büreyd'den, o da Ebu Bürdeden, o da Ebu Musa'dan naklen rivayet etti. Ebu Mûsâ şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ;

 

«Şüphesiz ki namaz hususunda insanların en büyük ecre nail olanı, mescide derece derece en uzak olanlarıdır. Namaz vaktini bekleyip de onu imamla kılanın ecri de onu kılarak uyuyan kimsenin ecrinden daha büyüktür.»  buyurdular.

 

Ebu Kureyb'in rivayetinde: «O namazı imamla birlikde cemâat hâlinde kılarsa.» ibaresi vardır.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhârî «Ezan» bahsinde tahrîc etmişdir.

 

Mescidlerden uzakta yaşıyanların daha çok sevap kazanması, uzak mesafeden gelerek meşakkate katlandıkları içindir. İbâdetin en faziletlisi en zahmetli olanıdır. Binaenaleyh meşakkate katlanarak uzak mescide gitmek ve namazı orada kılmak daha sevaplıdır.

 

Kirmani diyorki: «Eğer; Sabah namazını bekleyerek imamla kılan kimsenin ecrinin onu hemen kılarak yatan kimsenin ecrinden daha fazla olacağı meydanda ve zarurîdir. O halde bunu söylemekden ne fayda hâsıl olur? dersen.

 

Ben de derim ki; Bu cümlenin mânâsı şudur : Namazı vaktin sonuna doğru bekleyerek imamla kılanın ecri, onu ihtiyarî vaktinde yalnız başına kılandan daha çokdur, yahut namazı bekleyerek imamla kılanın ecri hiç beklemeden imamla kılanın ecrinden daha büyükdür. Yâni sevabın ziyadeleşmesine mesafe uzaklığı nasıl te'sîr ederse, zamanın uzunluğu da öyle te'sîr eder. Çünkü bunların ikisinde de fazla meşakkat vardır.» Bundan anlaşılıyor ki, namazı ihtiyari vaktinden sonraya bırakmak sevapdan hâli değildir. Nitekim sıcağın şiddetli zamanında öğleyi serinlik zamanına bırakmak, ikindiyi güneşin rengi değişmesine yakın bir zamana, yatasıyı gecenin üçte birine, sabahı iyice ortalık aydınlandığı zamana bırakmakda ecir vardır.

 

Hadîs-i şerif çok adım atmaya sebep olan uzak mescide gitmenin fazîletine delildir.